CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay süreci yaklaşırken, partisinin küme toplantısında, “Beklediğimizi alamadık. Yani kazanamadık. Gerisinden şüphesiz ki tenkit gelecekti. Tamamını hürmetle karşılıyorum. Lakin kalemi eline alıp da ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim misyonumdur. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan haklı tenkitlerini her vakit yazan bütün gazetecilere hürmetim vardır. Lakin kalemini satan ve onurlu davranmayan bir manada kendisini yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulama da benim görevimdir” demişti.
FATİH ALTAYLI: SENİN BECERİKSİZLİĞİN ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ ETKİLİYOR
Kılıçdaroğlu’nun hangi gazetecilere yönelik “kalemini satan ve onurlu davranmayan” sözlerini kullandığı tartışılırken, Fatih Portakal ve Fatih Altaylı’nın ismi geçmişti. O kelamlara gazeteci Fatih Altaylı’dan reaksiyon geldi. Altaylı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini istifaya çağıranlara reaksiyon göstermesine ait Kılıçdaroğlu’na, “Senin beceriksizliğin, bizim ömrümüzü hatta çocuklarımızın geleceğini etkiliyor” dedi.
Altaylı, “Haklı olduğu tek bir yer var. Birtakım eleştirmenler, ki ortalarında ben de olabilirim, haddimizi az yahut çok aşmış olabiliriz. Benim benzetmelerim yanlış anlaşılmış olabilir. ‘Eşeği bağlasan hiçbir şey yapmasa daha fazla oy alırdı’ demeye getirdim mesela. Ya da ‘Saksıyı koysan birebir oyu alırdı’ dedim. Kızdılar. Bana nazaran burada hakaret yoktu. Alınan, terbiyesizlik diyen var ise özür dilerim. Uygun de haksız mıyım!” dedi.
Altaylı, muhalefetin eski seçimlerdeki adaylarının da HDP’nin oyu ile birlikte yüzde 47-48 bandında oy aldığını belirterek, şöyle devam etti:
“12 seçim üst üste başarısız olmuş bir parti idaresinin değişmesini istemek, seçim kaybetmeyi göbek ismi yapmış bir önderden artık bırakmasını istemek kabahat mu! Herkes başarısızlığı muvaffakiyet diye yutmak zorunda mı! Pekala diyelim ve kabul edelim ki, biz terbiyesiziz. Terbiyesiz olmak haksız olmak manasına gelmiyor ki!”
Seçim öncesi adaylığını eleştirmesi üzerine Kılıçdaroğlu’nun kendisine “Gizli AK Partili”, Habertürk’e ise “Alo Holding” dediğini belirten Altaylı, “Bu hal çok mu terbiyeli? İftiradan, karalamadan daha büyük terbiyesizlik var mı! Bugün ben de, iftira attığı medya da tarafsız ve bağımsız olma uğraşının bedelini ödüyor. Öderim, hiç umurum olmaz. Pekala kendileri niçin bedel ödemek istemiyor. Bu türlü bir halin ismi ‘Asalaklık’ değil midir!” yorumunu yaptı.
DENİZ ZEYREK: 12.YENİLGİDEN SONRA FATURAYI KENDİSİNİ ELEŞTİREN GAZETECİLERE KESİYOR
Sözcü muharriri Deniz Zeyrek de Kılıçdaroğlu’na reaksiyon gösterdi. Zeyrek, “Zira seçim zaferini altın tepside kendilerine hediye eden muhalefetin lideri, (12. yenilgiden sonra dahi) kaybetmenin faturasını fakir Anadolu köylüsüne ve kendisini eleştiren gazetecilere kesiyor. Ülkedeki bu ucube sisteme, göçmenlere, yoksulluğa, yolsuzluklara, adaletsizliklere ve çürümüşlüğe karşın seçim kazanamamalarını eleştiren gazetecilerin gazeteciliğini sorgulamayı kendine misyon sayıyor. 12. mağlubiyetten sonra dahi hala 25 milyonu 30 milyon yapabileceğine, gemiyi inançlı limana yanaştırabileceğine inanıyor ve bizleri de inandırmaya çalışıyor” diye yazdı.
Zeyrek, “Muhalefetteki bu baş ve o tayfa değişmedikçe -ki dün değişmeyeceğini gördük- o gemi lakin kendileri için en inançlı yer olan muhalefet limanına demir atabilir” görüşünü söz etti.