Bornova’da geçen yıl 22 Ekim’de, Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde ayakkabı nakış atölyesi olan 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin’e ulaşmayan yakınları, iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında Yeğin’in, öldürüldüğü belirlendi.
Polis, kuşkulu olarak bayanın boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin’i yakalamak için çalışma başlattı. Hülya Şellavcı Yeğin’in cinayetten evvel Kaffar Yeğin hakkında tehdit ettiği gerekçesiyle, 4 defa kabahat duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı.
Olaydan 3 gün sonra İzmir 16’ncı Aile Mahkemesi’nce Kaffar Yeğin hakkında 30 günlük zorlama mahpus kararı verildi. Ayrıyeten Kaffar Yeğin’in, Hülya Şellavcı Yeğin’in öldürüldüğü atölyeye yakın manzaraları de ortaya çıktı. Kafar Yeğin 8 Kasım’da, Konak ilçesi Fatih Mahallesi’nde, arkadaşı M.G.’nin konutunda cürüm aleti silahla yakalandı. Kaffar Yeğin tutuklanırken, arkadaşı M.G. ise özgür bırakıldı.
Cinayetten evvel hakkında çeşitli suçlamalar bulunan Kaffar Yeğin hakkında, birinci olarak bayana karşı tehdit’, ‘hakaret’, ‘ısrarlı takip’ ve ‘basit yaralama’ üzere kabahatlerden 13 yıla kadar mahpus cezası istemiyle 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Sanık Kaffar Yeğin, bu hatalardan bugün birinci defa hakim karşısına çıktı. Sanık Kaffar Yeğin, Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanırken; Hülya Şellavcı Yeğin’in kızı Buse Aktürk, oğlu Bartu Uthan, damadı ve ailenin avukatı Ensar Aktürk, ailenin öteki vekilleri Avukat Ahmet Çelikbilek, Avukat Ayça Tunç, Avukat Melisa Acet ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili Emine Ezgi Hiçdurmaz da duruşmaya katıldı.
Savunması için kelam verilen sanık Kaffar Yeğin, Hülya Şellavcı’ya yönelik tehdit ve hakarette bulunmadığını belirtip suçlamaları kabul etmedi.
Kızını ve damadını da tehdit etmiş
Hülya Şellavcı’nın oğlu Bartu Uthan, “Olayların yaşandığı devirde askerdeydim. Askerdeyken annem boşanacağını söylemişti. Şikayetçiyim” dedi.Buse Aktürk ise, “Anneme attığı tüm bildirilere şahit oldum. Görüşmeleri annem anlattı. Telefon görüşmelerine de şahit oldum. Annem telefonu açmıyordu lakin buna karşın ısrarla arıyordu. Telefon numarasını görüyordum. Annemde söylüyordu. Ayrıyeten bizi de tehdit etmiştir. Buna ait ses kayıtları da mevcuttur, şikayetçiyim” diye konuştu.
Buse Aktürk ve Bartu Uthan’ın vekili Avukat Ensar Aktürk, “Sanık iddianamede belirtilen cürümleri zincirleme formda işlemiştir. Buna ait 5 farklı kolluk beyanı mevcuttur. Ayrıyeten HTS kayıtları, bildiri ekran manzaraları, şahit beyanları sabittir. Tehdit ve hakaretlerin boş olmadığı maalesef ortaya çıkmıştır. Geçen yıl 21 Ekim’de müvekkillerimin annesi öldürülmüştür. Sanık, cumartesiye denk gelen 1 Ekim, 8 Ekim ve 15 Ekim’de, müvekkilimin iş yerine gitmiştir. 22 Ekim Cumartesi günü de tekrar iş yerine gelmesi beklenirken, 1 gün evvel Hülya Şellavcı’yı öldürmüştür. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Öncesinde ise 5 sefer kolluk müracaatı oldu. Kolluktan yeteri dayanak verilmedi. Bir defa savcılık sözü alındı. Savcılıktan kâfi dayanak verilmedi. Bir kere Aile Mahkemesi’nden ‘hapsen tazyik kararı’ istendi, buradan da sonuç alınamadı. Burada olmamızın sebebi, kamu vazifesi yapan kolluk vazifelileri, hakim ve savcılardır” sözlerini kullandı.
‘Sanık planladığı cürmü işlemiştir’
Hülya Şellavcı’nın yakınlarının vekili başka avukatlar ise sanığın atılı cürmü işlediğine dair belgede bilgi ve kanıtların mevcut olduğunu, indirim yapılmaksızın üst sondan ceza verilmesini istedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili Emine Ezgi Hiçdurmaz, “Sanık savunmalarına prestij edilmemesini talep ediyoruz. Sanık planladığı hatası işlemiştir. Hakkında hala taammüden öldürmeden dava devam etmektedir. Sanığın üst sondan cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘Hülya’ya tekme attı ve kolundan tuttu’
Duruşmada dinlenen şahit Emel Yavaş ise “Hülya Şellavcı Yeğin ile daha evvel 1-2 yıl tıpkı iş yerinde çalışmıştık. Olay günü yarım gün çalışıyordum. Hülya beni iş yerine çağırdı. Hülya’nın iş yerindeyken, sanık iş yerine geldi. Bu sırada iş yerinde müşteriler de vardı. Müşteriler gittikten sonra Hülya ile Kaffar tartışmaya başladı. Kaffar Yeğin, ‘Bu bu türlü kalmayacak’ biçiminde kelamlar sarf etti. Bunun üzerine Hülya KADES’i aramak için merdivenlere yanlışsız gitti. Sanık Kaffar Yeğin de peşinden gitti. Hülya’ya tekme attı ve kolundan tuttu. Hülya’nın telefonunu alıp yere fırlattı.
Bunun üzerine Hülya bana bu sırada KADES’i aramamı söyledi. Bunun üzerine sanık iş yerinden çıkıp gitti. Olaylar sırasında evvel Kaffar Yeğin küfretti. ‘Bu bu türlü kalmayacak’ dedi. Akabinde birbirlerine karşılıklı küfrettiler” diye konuştu.
Tarafların dinlenmesinin akabinde hakim, duruşmayı erteledi.